Annesi ona yasaklamasına rağmen çocuk pencereyi açıyor.
- The child is opening the window even though his mother forbade him to.
Ebeveynlerim Tom'u görmemi yasakladı.
- My parents forbade me from seeing Tom.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.