to utter a prohibition; to prevent; to hinder

Englisch - Türkisch

Definition von to utter a prohibition; to prevent; to hinder im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

forbid

{f} (for.bade, --den, --ding) yasaklamak, yasak etmek

forbid

haram etmek

forbid

yasakla

Eski karısı, adamın kendisine 200 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan bir mahkeme emri çıkarttı. - His ex-wife obtained a court order that forbid him from coming closer than 200 yards.

Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler. - They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.

forbid

yasaklamak

forbid

{f} engel olmak

forbid

{f} menetmek

forbid

{f} olanak vermemek

Englisch - Englisch

Definition von to utter a prohibition; to prevent; to hinder im Englisch Englisch wörterbuch

forbid

Silbentrennung

to ut·ter a prohibition; to prevent; to hind·er