fing ein

listen to the pronunciation of fing ein
Englisch - Türkisch

Definition von fing ein im Englisch Türkisch wörterbuch

captured
(Bilgisayar) yakalanan

Yakalanan malzemeleri yaktılar. - They burned the captured supplies.

Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın. - Please free the captured birds.

captured
mazbut
trapped
dolaba girmek
trapped
tuzağa düşmüş

Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti. - Layla felt completely trapped.

Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol! - You're trapped. Surrender!

trapped
tuzağa düşürülmüş

Tuzağa düşürülmüş gibi görünüyoruz. - We seem to be trapped.

İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler. - People hate feeling trapped.

trapped
(Konuşma Dili) pusuya düşmüş
trapped
(İnşaat) tutsak kalmış
trapped
tongaya basmak
trapped
(Konuşma Dili) köşeye sıkışmış
trapped
hapsedilmiş
trapped
tutulmuş
encapsulated
kapsüllü
trapped
{f} tuzağa düşür

Tom üç gündür mağarada tuzağa düşürüldü. - Tom was trapped in the cave for three days.

Tom tuzağa düşürüldü. - Tom has been trapped.

captured
yakala

Çocuk bir ağ ile kuşu yakaladı. - The boy captured the bird with a net.

Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır. - If jumps too high the rat - it's captured by the cat.

trapped
Kapana kısılmış

Tom kapana kısılmış hissediyor. - Tom is feeling trapped.

Bazı insanlar kendini kapana kısılmış gibi hissetti. - Some people felt trapped.

encapsulated
(Tıp) Etrafı kapsülle çevrili, kapsüllü
Deutsch - Englisch