female offspring, female descendant, female child

listen to the pronunciation of female offspring, female descendant, female child
Englisch - Türkisch

Definition von female offspring, female descendant, female child im Englisch Türkisch wörterbuch

daughter
{i} kız evlât

Tom her zaman bir kız evlat istedi. - Tom always wanted a daughter.

Dul bir kadın ve bir kız evlat bırakıyor. - He leaves a widow and a daughter.

daughter
kız evlat

Tom her zaman bir kız evlat istemişti. - Tom had always wanted a daughter.

Tom her zaman bir kız evlat istedi. - Tom always wanted a daughter.

daughter
{i} bağ

Kızınız bir uyuşturucu bağımlısı. - Your daughter is a drug addict.

Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti. - Mary felt guilty about yelling at her daughter.

daughter
kız çocuk
daughter
{i} ilişki

Sami'nin kendi kızı ile ensest ilişkisi vardı. - Sami has had an incestuous relationship with his daughter.

daughter
{i} kız

İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır. - A good daughter will make a good wife.

Joneslar kızlarını sever. - The Joneses love their daughter.

daughter
daughter law gelin
daughter
(Nükleer Bilimler) kız (parçalanma ürünü),ürün
daughter
kerime
Englisch - Englisch
{i} daughter
female offspring, female descendant, female child
Favoriten