Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
- Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
Her gün futbol oynarım.
- I play football every day.
Günlük olarak egzersiz yapmak son derece önemlidir.
- It is extremely important to exercise daily.
Bana günlük olarak hangi ilacı aldığını söyler misin?
- Can you tell me which medication are you taking daily?
O sadece her günkü bir şeydir.
- It's just an everyday thing.
İki günde bir yürüyüşe giderim.
- I go for a walk every other day.
İki günde bir o onu aradı.
- She called him every other day.
Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
- This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
TV günlük yaşamda önemli bir rol oynar.
- TV plays an important part in everyday life.
Meydan okumalar Fadıl'ın gündelik hayatının bir parçasıdır.
- Confrontations are part of Fadil's everyday life.
Savaşı gündelik gerçeklik yaparak, bu savaşa sebep olan politik görüştür.
- Because it is politics that has caused this war, making the war our everyday reality.
Ben günbegün iyileşiyorum.
- I'm getting better every day.
Trafik kazaları her gün olur.
- Traffic accidents happen daily.
Her gün İngilizce konuşuyorum.
- I speak English daily.
Hikaye tüm günlük gazetelerdeydi.
- The story was in all daily newspapers.
Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.
- The daily newspaper brings the world's problems to the breakfast table.
Gün aşırı alışverişe giderim.
- I go shopping every other day.
Mary, öğle yemeği için gün aşırı o restorana gider.
- Mary goes to that restaurant for lunch every other day.
Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.
- He seems to be oppressed by his monotonous daily life.
Bana günlük yaşantından bahset.
- Tell me about your daily life.
Bunu her gün yapmamıza gerek yok.
- We don't need to do that everyday.
O sadece her günkü bir şeydir.
- It's just an everyday thing.
I speak English daily.
- I speak English every day.
... she sat down a Romulan the kind I get every day ...
... you have, how do you decide what to wear every day and ...