Definition von ertesi im Türkisch Englisch wörterbuch
- following
Tom went to see Mary the following Friday.
- Tom ertesi Cuma Mary'yi görmek için gitti.
Tom made an appointment to meet Mary the following day.
- Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi.
- the next, the following (day, week, etc.): ertesi yıl the year after
- next
Tom and Jane quarreled, but they made up the next morning.
- Tom ve Jane tartıştılar fakat ertesi sabah barıştılar.
Tom asked Mary if she was free the next day.
- Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.
- the next
Tom asked Mary if she was free the next day.
- Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.
Tom and Jane quarreled, but they made up the next morning.
- Tom ve Jane tartıştılar fakat ertesi sabah barıştılar.
- after, following: bayram ertesi after the Bairam
- ensuing
- the following
Tom and Mary decided to meet there again the following week.
- Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi.
Tom made an appointment to meet Mary the following day.
- Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi.
- the next, the following
- ertesi gün
- morrow
- ertesi gün
- very next day
- ertesi gün
- the day following
- ertesi gün
- the following day
Tom came on Monday and went back home the following day.
- Tom pazartesi günü geldi ve ertesi gün eve geri gitti.
I told him to come the following day.
- Ona ertesi gün gelmesini söyledim.
- ertesi sabah
- next morning
- ertesi sene
- ensuing year
- ertesi sene
- the ensuing year
- ertesi yıl
- next year
- ertesi gün hapı
- next day pill
- ertesi gün
- the next day, the following day
- ertesi güne bırakmak
- sleep on
- ertesi sene/yıl
- the ensuring year
- ertesi yıllar
- ensuing years
- hemen ertesi gün
- very next day
- Ertesi gün
- following day
- düğünün ertesi günü verilen yemek
- The day after the wedding dinner
- ertesi gün
- next day
- bayram ertesi
- right after the holiday (Bairam), in the days just after the Bairam
- ertesi gün
- on the morrow
- ertesi gün
- the day after
