derinleşmek

listen to the pronunciation of derinleşmek
Türkisch - Englisch
deepen
to specialize in (a field of study)
(for sound) to fade away with distance
to deepen, to become deep
to deepen, get deep
derin
{s} deep

Is there any end in sight to the deepening economic crisis? - Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?

The pond is 3 meters deep. - Gölet üç metre derinliğindedir.

derin
profound

It had a profound effect on me. - Benim üzerimde çok derin bir etkisi vardı.

Tom sighed profoundly. - Tom derinden içini çekti.

derin
extensive
derin
deeper
derin
profoundness
derin
deep-seated
derin
abstruse
derin
intimate
derin
deed
derin
thorough
derin
full
derin
abysmal
derin
recondite
derin
deep-rooted
derin
exquisite
derin
fathomless
derin
(Tıp) profundus
derin
(uyku) sound
derin
bottom, depth
derin
religious

Layla had deep religious convictions. - Leyla'nın derin dinsel inançları vardı.

derin
deep; profound; (uyku) sound, deep; extensive, deep, thorough
derin
(Tıp) house
derin
home
derinleşme
(Hukuk) deepening
Türkisch - Türkisch
Derin duruma gelmek: "Akşamları derinleşen duygularım vakarlı ve içli lisanıyla konuşmaya başlardı."- A. Ş. Hisar
Bir konuda köklü, sağlam bilgi edinmek, bilgisini genişletmek
Ses kaynağı uzaklaşarak az duyulur duruma gelmek
Derin duruma gelmek
Ses kaynağı uzaklaşarak az duyulur duruma gelmek: "Şimdi uzaklaşan yörük hayvanlarının derinleşen çıngırak seslerini işitiyor."- Ö. Seyfettin
Derin
(Osmanlı Dönemi) SÜHBE
Derin
(Hukuk) AMİK
derin
Yoğun: "Bu büyük köşkü derin bir sessizlik kapladı."- M. Ş. Esendal
derin
Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan
derin
Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
derin
Yoğun
derin
İçten gelen
derin
Yüzeyden içeri inen
derin
Uzun süren
derin
Uyanılması güç, ağır
derin
Uyanılması güç, ağır (uyku)
derin
Uzun süren: "Bir iki derin nefesten sonra teneffüsünün ritmi düzeldi."- P. Safa
derin
Dip
derin
Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
derin
Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan: "Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor."- Ö. Seyfettin
derin
Dip: "Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde."- Y. K. Beyatlı
derin
Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan: "Üzerindeki tesirleri ölçmek için derin tetkikler yapmak lazımdır."- F. R. Atay. İçten gelen
derinleşme
Derinleşmek durumu
derinleşmek
Favoriten