deneyli

listen to the pronunciation of deneyli
Türkisch - Englisch
empirical
experimental
deney
experiment

Those two experiments yielded similar results. - Şu iki deney benzer sonuçlar vermiştir.

What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how? - Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?

deney
test

Broken test tubes, cracked beakers - the work of careless students in the laboratory. - Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.

This very interesting test reveals your professional personality. - Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.

deneyli bilim
empirical science
deney
experimentation
deney
(Tıp) assay
deney
(İnşaat,Ticaret) testing
deney
proving
deney
do experiment
deney
pilot

There is an urgent need for experienced pilots. - Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.

deney
experiment, test
deney
experimental

What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how? - Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?

What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools? - Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?

deney
experience

He is young, but experienced. - O genç ama deneyimli.

Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh? - Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?

deney
exercise
Türkisch - Türkisch
Deneye başvurularak yapılan, deneysel
DENEY
(Osmanlı Dönemi) Bak: Tecrübe
Deney
tecrübe

Ben bunun en iyi yol olduğunu tecrübe ile öğrendim. - Ben bunun en iyi yol olduğunu deneyimle öğrendim.

deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir var sayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe: "... kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz."- Anayasa
deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir var sayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe
deney
Bir önermeyi doğrulamak amacıyla yapılan işlem
deney
Deneyim, tecrübe: "Herkesin kendi deneyi ile bildiği bir gerçek vardır."- H. Taner
deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem
deney
Deneyim, tecrübe