Bugün güzel bir gündü.
- Today was a pleasant day.
Başkalarına güzel bir şekilde davranmak benim için çok zordu.
- It was hard for me to act pleasantly to others.
Sesi dinlemek için hoş.
- Her voice is pleasant to listen to.
Hiçbir şey sabah yapılan bir yürüyüş kadar hoş değil.
- Nothing is as pleasant as a walk in the morning.
O çok keyifli görünüyor.
- He seems very pleasant.
Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.
- It is pleasant to watch a loving old couple.