dakka

listen to the pronunciation of dakka
Türkisch - Englisch
dacca
dakika
minute

Another ten minutes' walk brought us to the shore. - On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.

The bus will arrive at the station in fifteen minutes. - Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.

dakika
minutes

Another ten minutes' walk brought us to the shore. - On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.

I'll be back in ten minutes. - 10 dakika içinde döneceğim.

dakika
min

Another ten minutes' walk brought us to the shore. - On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.

The bus will arrive at the station in fifteen minutes. - Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.

men dakka dukka
minute men shops
dakika
jiffy
dakika
instant
dakika
punctual
dakika
mınutes
men dakka dukka
(deyim) what goes around comes around
dakika
1.minute
dakika
(Matematik) minute, minute of arc
dakika
mo
Türkisch - Türkisch

Definition von dakka im Türkisch Türkisch wörterbuch

men dakka dukka
(deyim) eden bulur
men dakka dukka
(deyim) çalma kapımı çalarlar kapını
men dakka dukka
(deyim) kötülük eden kötülük bulur
men dakka dukka
(deyim) üstteyim diye sevinme alttayım diye yerinme
men dakka dukka
(deyim) bugün bana yarın sana
DAKİKA
(Osmanlı Dönemi) (C.: Dakaik) Zaman mikyası olarak bir saatin bölündüğü altmış parçadan beheri. Altmış saniyelik zaman
DAKİKA
(Osmanlı Dönemi) Daire dereceleriyle başka ölçülerde her derecenin bölündüğü parçalar ki bunlar da saniyelere ayrılırlar
DAKİKA
(Osmanlı Dönemi) İnce fikir, mülâhaza, nükte
MEN DAKKA DUKKA
(Osmanlı Dönemi) Kapı çalanın kapısı çalınır." Yâni, kim birisine bir kötülük yahut iyilik yaparsa ona o şey yapılır. Meselâ: Su-i zan eden su-i zanna mâruz olur
dakika
Bir saatlik zamanın altmışta biri: "On dakika bir mecliste insanların susması korkunç bir şeydir."- S. F. Abasıyanık
dakika
An, zaman: "Bundan sonra sizi her dakika arayacağım."- C. Uçuk
dakika
An, zaman
dakika
Bir saatlik zamanın altmışta biri
dakika
Bir derecenin altmışta biri
dakka
Favoriten