coordinating(a)

listen to the pronunciation of coordinating(a)
Englisch - Türkisch

Definition von coordinating(a) im Englisch Türkisch wörterbuch

coordinating
{f} düzenle
coordinating
düzenleme
coordinating conjunction
eşgüdümlü bağlaç
command relationships agreement; coordinating review authority
(Askeri) komuta ilişkileri anlaşması; koordine eden inceleme makamı
coordinating authority
(Askeri) (DOD) KOORDİNE MAKAMI (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): İki veya daha çok kuvvet komutanlığına ait kuvvetleri veya aynı kuvvet komutanlığından iki veya daha çok sınıfı ilgilendiren belirli görev veya faaliyetleri düzenleme sorumluluğu verilmiş bir komutan veya şahıs. Bu komutan veya şahsın ilgili makamlar arasında istişare yapılmasını istemek yetkisi varsa da bir anlaşmaya varılmasını zorlama yetkisine sahip değildir. Lüzumlu anlaşmayı temine muvaffak olamaması halinde konuyu kendisini tayin eden makama arzetmesi gerekir
coordinating authority
(Askeri) (NATO) KOORDİNE MAKAMI (NATO): İki veya daha çok kuvvet komutanlığından iki veya daha çok sınıfı ilgilendiren belirli görev ve faaliyetleri düzenleme sorumluluğu verilmiş bir komutan veya şahıs. Bu bireyin ilgili makamlar arasında istişare yapılmasını istemek yetkisi varsa da, bir anlaşmaya varılmasını zorlama yetkisine sahip değildir. Dahil olan teşkilatlar arasında anlaşmaya varılamadığı durumda, bu şahıs müzakere yoluyla gerekli anlaşmayı sağlayamayacağı durumda, konuyu kendisini tayin eden makama arzetmesi gerekir
coordinating point
(Askeri) KOORDİNASYON NOKTASI, BULUŞMA NOKTASI: Her türlü muharebede komşu birlik ve teşkillerin kontrol ve koordinasyon maksadıyla birbirleriyle temas etmeleri gereken belirli nokta
coordinating subgroup for narcotics
(Askeri) uyuşturucu madde koordinasyon alt grubu
Air Standardization Coordinating Committee; Army service component command
(Askeri) Hava Standartizasyon Koordine Komitesi; Ordu Hizmetler Bölgesi Unsuru Komutanlığı
Chairman's Staff Group; coordinating subgroup; Cryptologic Services Group (NSA)
(Askeri) Başkanın Karargah Grubu; koordinasyon alt grubu; Kriptolojik Hizmetler Grubu (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA))
Federal coordinating officer
(Askeri) Federal koordinasyon subayı
Joint Technical Coordinating Group for Munitions Effectiveness
(Askeri) Mühimmat Etkinliğinden Sorumlu Müşterek Teknik Koordinasyon Grubu
National Security Council Policy Coordinating Committee
(Askeri) Ulusal Güvenlik Konseyi Politika Koordinasyon Komitesi
aeromedical evacuation coordinating officer
(Askeri) HAVADAN TIBBİ TAHLİYE KOORDİNASYON SUBAYI: Sevkiyatı yapan, tıbbi tesiste veya hastaların gönderildikleri tıbbi tesis/kurumlarda, tesisin/kurumun havadan tahliye faaliyetlerini koordine eden subay
air coordinating committee
(Askeri) HAVA KOORDİNASYON KOMİTESİ: Bak. "controlled firing area"
air traffic control center; Antiterrorism Coordinating Committee
(Askeri) hava trafik kontrol merkezi; Antiterörizm Koordinasyon Komitesi
defense coordinating officer (DOD); dial central office
(Askeri) savunma koordinasyon subayı (Savunma Bakanlığı); çift merkezli büro
fire support coordinating measure
(Askeri) ateş desteği koordinasyon tedbirleri
joint munitions transportation coordinating activity
(Askeri) müşterek mühimmat ulaştırma koordinasyon faaliyeti
joint nuclear accident coordinating center
(Askeri) MÜŞTEREK NÜKLEER KAZA KOORDİNASYON MERKEZİ: Gerektiğinde radyoaktif maddelerle ilgili kazalarla bağlantılı olmak üzere, radyolojik yardım kabiliyetleri ve yardım faaliyetlerinin koordinasyonuyla ilgili bilgi alışverişinde bulunmak ve bu bilgileri muhafaza etmek için kurulmuş müşterek Nükleer Savunma ve Enerji Bakanlığı merkez teşkilatı
joint nuclear accident coordinating center
(Askeri) müşterek nükleer kaza koordinasyon merkezi
joint task force counterintelligence coordinating authority
(Askeri) müşterek görev kuveti istihbarata karşı koyma koordinasyon yetkilisi
planning and coordinating
(Askeri) Keşif faaliyetlerinin planlanması ve
policy coordinating committee; primary control center
(Askeri) politika koordinasyon komitesi; ana kontrol merkezi
regional coordinating office (DOE)
(Askeri) bölge koordinasyon ofisi
senior contracting official; state coordinating officer
(Askeri) üst sözleşme yetkilisi; durum koordinasyon subayı
Englisch - Englisch
serving to connect two grammatical constituents of identical construction; "`and' in `John and Mary' or in `John walked and Mary rode' is a coordinating conjunction; and so is `or' in `will you go or stay?'
coordinating
of something which coordinates

coordinating conjunction.

coordinating
Present participle of coordinate
coordinating conjunction
A conjunction that joins two grammatical elements of the same status or construction

Or is a coordinating conjunction in the sentence I can't tell whether it's day or night, day and night both being singular nouns.

coordinating-conjunction
Attributive form of coordinating conjunction, noun
coordinating
{i} organizing, systemizing, arranging, harmonizing
coordinating
serving to connect two grammatical constituents of identical construction; "`and' in `John and Mary' or in `John walked and Mary rode' is a coordinating conjunction; and so is `or' in `will you go or stay?'"
coordinating conjunction
a word such as 'and' or 'but' which joins two words, groups, or clauses which are equal in importance or rank subordinating conjunction
coordinating conjunction
a conjunction (like `and' or `or') that connects two identically constructed grammatical constituents the coordination by conjunction of linguistic units of the same status
reserve-service coordinating committee
committee which is authorized to make changes to the active reserve duty for soldiers who seek it
coordinating(a)
Favoriten