Tom'un canı yemek pişirmek istemiyor.
- Tom doesn't feel like cooking.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Mother is busy cooking the dinner.
Tom'un canı yemek pişirmek istemiyor.
- Tom doesn't feel like cooking.
Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul.
- Jack is busy cooking for us.
Aşçılığını özleyeceğim.
- I'll miss your cooking.
Benim aşçılığım anneninkinin yerini tutamaz.
- My cooking cannot hold a candle to Mother's.
Ben yemek yapmakta başarısız oluyorum.
- I am failing at cooking.
Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır.
- She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.
Akşam yemeği hazırlamakla meşgulüm.
- I'm busy cooking dinner.
Yemek hazırlamakla meşguldüm.
- I was busy cooking dinner.
Biraz kurabiye yapmak için hamur açtı.
- I rolled the dough to make some cookies.
Tom'un yapmak için en sevdiği şey yemek pişirmeydi.
- Tom's favorite thing to do was cooking.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- My mother is busy cooking dinner.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Mother is busy cooking the dinner.
Look at that poor dog shut up in that car on a day like today - it must be cooking in there.