Tom benim yakın bir akrabam.
 - Tom is a close relative of mine.
O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.
 - He embraced his relatives before he left.
Einsteine göre her şey göreceli.
 - According to Einstein, everything is relative.
Bu göreceli ve belirsiz.
 - This is relative and ambiguous.
Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz.
 - You can use a psychrometer to measure relative humidity.
Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.
 - A close neighbor is better than a distant relative.
Yakında yaşayan bir yabancı uzakta yaşayan bir akrabadan daha iyidir.
 - A stranger living nearby is better than a relative living far away.