Tom kendinden emindi.
- Tom used to be confident.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly looks confident.
Tom gerçekten kendine güvenen bir çocuk.
- Tom is a really confident kid.
Mary kendine güvenen ve bağımsızdır.
- Mary is confident and independent.
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
O, yeteneğinden emindir.
- He is confident of his ability.
Artık gerçekten güvenli hissediyorum.
- I'm feeling really confident now.
Güvenli hissetmelisin.
- You should feel confident.
Elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin.
- Rest assured that I will do my best.
Elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsin.
- You may rest assured that we shall do all we can.
Dan ona zarar vermeyeceğini Linda'ya garanti etti.
- Dan assured Linda that he wasn't going to hurt her.
Tom Mary'ye bunu yapabileceğini garanti etti.
- Tom assured Mary that he could do that.
... And so I am extraordinarily confident about America's ...
... then I'm absolutely confident the 21st century is going to be ...