Tom and Mary were a match made in heaven.
 - Tom ve Mary cennette yapılan bir eşti.
How can I get to heaven?
 - Cennete nasıl gidebilirim?
This beach is a paradise for surfers.
 - Bu plaj sörfçüler için bir cennet.
Marriage, in peace, is this world's paradise; in strife, this life's purgatory.
 - Huzurlu evlilik bu dünyanın cennetidir, çekişmeli evlilik bu dünyanın arafıdır.
John said that the kingdom of heaven was near.
 - Yahya, cennet krallığının yakında olduğunu söyledi.