Englisch - Türkisch
Definition von causing, or able to cause, fright im Englisch Türkisch wörterbuch
- scary
- {s} korkutucu
O hâlâ biraz korkutucudur.
-It is still a little scary.
O gerçekten korkutucuydu.
-That was really scary.
- scary
- {s} ürkütücü
Sami'nin fantezileri gerçekten ürkütücüydü.
-Sami's fantasies were really scary.
- scary
- {s} korkunç
O gün gerçekten çok korkunçtu.
-That day really was very scary.
Böylesine korkunç bir romanı asla okumadım.
-I have never read such a scary novel.
- scary
- {s} ürkek
- scary
- korku veren
- scary
- ürkünç
- scary
- {s} korkak
Siz insanlar korkaksınız.
-You people are scary.
- scary
- {s} korkak, ürkek, ödlek
- scary
- çekingen
- scary
- ödlek/korkunç
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von causing, or able to cause, fright im Englisch Englisch wörterbuch
- scary
causing, or able to cause, fright
Silbentrennung
causing, or a·ble to cause, frightAussprache
Resimler
Historie
Favoriten