O bir sineğe bile zarar veremez.
- She can't even harm a fly.
Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
- Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant.
Asla sana herhangi bir zarar vermek istemedim.
- I never meant you any harm.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
- I promise you I won't do anything to harm you.
O iyilikten çok kötülük yapar.
- It does more harm than good.
Hiç kimse sana kötülük etmeyecek.
- No one will harm you.