Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
- The girl fainted, but she came to when we threw water on her face.
50 kişiden fazla gelen olmadı.
- No more than 50 people came.
Kapak çıkmak istemiyor.
- The lid doesn't want to come off.
Bu yüzden mi buraya geldin?
- Is that why you came here?
Sen 05:00'te eve geldin.
- You came home at 5:00.
Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
- We came here to build a new town.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
- To be honest, we came to capture you.
Buraya ne zaman geldiği kesin değil.
- It is not certain when he came here.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.