boring; not exciting or interesting

listen to the pronunciation of boring; not exciting or interesting
Englisch - Türkisch

Definition von boring; not exciting or interesting im Englisch Türkisch wörterbuch

dull
{s} sıkıcı

Açıkçası, onun konuşmaları her zaman sıkıcı. - Frankly speaking, his speeches are always dull.

Sıkıcı bir konser sırasında, kahve benim uyanık kalmamı sağladı. - The coffee enabled me to stay awake during the dull concert.

dull
{s} kör, kesmez (bıçak, makas v.b.)
dull
{s} donuk, sönük (renk)
dull
anlamaz
dull
ölü
dull
güç öğrenen
dull
yavan
dull
duygusuzlaştırmak
dull
körleşmek
dull
(renk/hava/vb.) sönük
dull
sönükleştirmek
dull
yavaş düşünen
dull
boğuk
dull
donuklaşmak
dull
{s} duygusuz
dull
{f} sersemletmek
dull
kafası işlemez
dull
{s} fersiz
dull
{f} duygularını köreltmek
dull
{f} uyuşturmak
Englisch - Englisch
dull

When does having a dull personality ever get you a girlfriend? Even if you get one, how does being dull help you keep a relationship for over a year?.

boring; not exciting or interesting
Favoriten