besessen

listen to the pronunciation of besessen
Englisch - Türkisch

Definition von besessen im Englisch Türkisch wörterbuch

featured
öne çıkan
obsessive
{s} saplantı haline gelmiş
obsessive
{s} sabit fikirli

Sanırım Tom sabit fikirli. - I think Tom is obsessive.

İnsanlar seni hiç sabit fikirli olarak suçlar mı? - Do people ever accuse you of being obsessive?

obsessive
{s} akıldan hiç çıkmayan
obsessive
saplantısal
featured
{f} özellik taşı
obsessive
obsesif

Tom obsesif, değil mi? - Tom is obsessive, isn't he?

obsessively
saplantı derecesinde
featured
özellikli
featured
Vasıflı
featured
Özel, belli özellikleri olan
obsessively
saplantım
obsessive
saplantılı kimse
obsessive
(Tıp) Zihni devamlı işgal eden
obsessive
obsesif,saplantılı
obsessive
saplantı gibi