berrak

listen to the pronunciation of berrak
Türkisch - Englisch
(isim) Clear

The water in this brook is cool and clear. - Bu derenin suyu serin ve berraktır.

Tom's voice was clear. - Tom'un sesi berraktı.

limpid
brilliant
unclouded
lucid

Mary frequently has lucid dreams. - Mary sıklıkla berrak rüyalar görür.

clear, crystalline, pellucid (sky, weather)
crystalline
lucent
serene
crystal
clear, limpid, pellucid (liquid, style of writing or speaking)
clear and lovely (voice, sound)
brilliant; lustrous; gleaming; sparkling
liquid
speaking
just
pellucid
bright
clear, limpid
shiny
brillant
silvery
luminous
berrak görüntü
twenty-twenty
berrak söyleyiş
articulation
berrak ve tiz ses
clarion
berrak vernik
clear varnish
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Bulanık olmayan, duru, açık, saf
(Osmanlı Dönemi) Nurlu, pek parlak
Duru, temiz, aydınlık, açık: "Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi."- C. S. Tarancı
Duru, temiz, aydınlık, açık
(Osmanlı Dönemi) nurlu, pek parlak bulanık olmayan, duru, açık, saf
Kulağa hoş gelen ses
(Osmanlı Dönemi) NAB
berrak
Favoriten