being subjected to an action without producing a reaction

listen to the pronunciation of being subjected to an action without producing a reaction
Englisch - Türkisch

Definition von being subjected to an action without producing a reaction im Englisch Türkisch wörterbuch

passive
pasif

TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır. - TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.

Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir. - It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.

passive
{s} edilgen

Onun edilgen bir karakteri var. - He has a passive character.

O edilgen çatı değil. - That's not the passive voice.

passive
(Ticaret) hareketsiz
passive
etkisiz
passive
dayanıklı
passive
edilgen fiil
passive
dış etkiler karşısında hareketsiz kalan
passive
atıl
passive
{s} pasif, eylemsiz, edilgin
passive
{s} faizsiz
passive
meçhul
passive
{i} edilgen çatı

O edilgen çatı değil. - That is not the passive voice.

O edilgen çatı değil. - That's not the passive voice.

passive
(Askeri) PASİF: Gözetlemede, keşfedilebilecek düzeyde hiç bir enerji yaymayan faaliyet veya teçhizat için kullanılan bir sıfat
passive
(Tıp) Kendiliğinden bir iş yapmak yeteneğinde olmayan, hareketsiz, faaliyet göstermeyen, atıl, pasif
passive
(sıfat) pasif, edilgen, faizsiz, dingin
passive
uysal
passive
passive commerceihraç mallarını yabancı gemilerle nakletmek
passive
faaliyeti olmayan
Englisch - Englisch
passive
being subjected to an action without producing a reaction

    Silbentrennung

    be·ing subjected to an ac·tion with·out pro·du·cing a re·ac·tion

    Türkische aussprache

    biîng sıbcektîd tı ın äkşın wîdhaut prıdusîng ı riäkşın

    Aussprache

    /ˈbēəɴɢ səbˈʤektəd tə ən ˈaksʜən wəᴛʜˈout prəˈdo͞osəɴɢ ə rēˈaksʜən/ /ˈbiːɪŋ səbˈʤɛktɪd tə ən ˈækʃən wɪðˈaʊt prəˈduːsɪŋ ə riːˈækʃən/
Favoriten