begrudge, resent, envy; give reluctantly; maintain enmity

listen to the pronunciation of begrudge, resent, envy; give reluctantly; maintain enmity
Englisch - Türkisch

Definition von begrudge, resent, envy; give reluctantly; maintain enmity im Englisch Türkisch wörterbuch

grudge
{i} hınç
grudge
{i} kin

Onun size karşı bir kini var. - He has a grudge against you.

Bütün kinleri unut ve özgürce yaşamaya başla. - Forget all grudges and begin living freely.

grudge
günü
grudge
(isim) kin, garez, kıskanma, kincilik, hınç, garaz, kindarlık
grudge
{f} istemeden ver
grudge
haset
grudge
vermek istememek
grudge
çok görmek
grudge
esirgemek
grudge
istemeyerek ver
grudge
kıskanmak
grudge
(fiil) isteksizce vermek, isteksiz olmak, esirgemek, haset etmek
grudge
diş bilemek
grudge
to carry a grudge kin beslemek
grudge
antipati
grudge
{i} kincilik
grudge
kıyamayarak
grudge
(Askeri) KİN, HINÇ
Englisch - Englisch
{f} grudge
begrudge, resent, envy; give reluctantly; maintain enmity
Favoriten