begreifend

listen to the pronunciation of begreifend
Englisch - Türkisch

Definition von begreifend im Englisch Türkisch wörterbuch

seeing
dolayı

Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim. - I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.

seeing
bağ. (that) -eceğine göre; -diğine göre; hazır ...; madem, mademki: Seeing you're going to get her mail, would you mind getting mine too
recognising
kabul ederek
recognizing
tanıma

Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. . - The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it.

Elbette, ortak insanlığımızı tanıma sadece bizim görevin başlangıcıdır. - Of course, recognizing our common humanity is only the beginning of our task.

conceptive
anlaşılır
conceptive
anlayan
conceptually
kavramsal olarak
seeing
{f} gör

O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı. - Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.

Aşk onu rüyalarında görmektir. - Love is seeing her in your dreams.

conceptually
kavramsal
seeing
görüyorum

O kızı görüyorum.

Ben burada bir trend görüyorum. - I'm seeing a trend here.

Bu gece Tom'u tekrar görüyorum. - I'm seeing Tom again tonight.

conceptive
{s} kavrayan
conceptive
{s} gebeliğe elverişli
conceptive
(Tıp) Döllenmeye ait
conceptive
{s} kavramsal
seeing
(isim) görme
seeing
için

O seni görmek için sabırsızlanıyor. - He is looking forward to seeing you.

Ben seni bir gelinlik içinde görmek için sabırsızlanıyorum. - I'm looking forward to seeing you in a wedding dress.

seeing
(bağlaç) madem, mademki
seeing
yüzünden