bearing resemblance to one another or to something else

listen to the pronunciation of bearing resemblance to one another or to something else
Englisch - Türkisch

Definition von bearing resemblance to one another or to something else im Englisch Türkisch wörterbuch

similar
benzer

İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün. - It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.

Modern köprüler şekil olarak benzer. - Modern bridges are similar in shape.

similar
benzerlik

Endonezya ve Polonya bayrakları arasında benzerlikler vardır. - There are similarities between the Indonesian and Polish flags.

Sen herhangi bir benzerlik görüyor musun? - Do you see any similarities?

similar
emsal
similar
{s} 1. benzer, benzeş: It's similar to that. Ona benzer bir şey. These two things are similar. Bu iki şey birbirine benziyor. Okan and Kaan are
similar
benzeş
similar
aynılık
similar
okşar
similar
aynı türden
similar
bendeş
similar
okşaş
similar
müşabih

Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim. - I haven't seen something similar my whole life.

similar
aynı şekilde

Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz. - You all display similar behavior.

similar
şekilde aynı olan
similar
similarity benzeyiş
similar
aynı

Çoğu insan aynı hataları yapar. - Many people make similar mistakes.

Aynı sorunlarla daha önce yüz yüze geldik. - We've run into similar problems before.

similar
benzeyen şey
similar
(sıfat) benzer, benzeyen, eş, benzeşen
similar
{s} benzeşen
similar
similarlybunun gibi
Englisch - Englisch
similar
bearing resemblance to one another or to something else

    Silbentrennung

    bear·ing re·sem·blance to one an·oth·er or to some·thing else

    Türkische aussprache

    berîng rizemblıns tı hwʌn ınʌdhır ır tı sʌmthîng els

    Aussprache

    /ˈberəɴɢ rēˈzembləns tə ˈhwən əˈnəᴛʜər ər tə ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈels/ /ˈbɛrɪŋ riːˈzɛmbləns tə ˈhwʌn əˈnʌðɜr ɜr tə ˈsʌmθɪŋ ˈɛls/
Favoriten