bazıları

listen to the pronunciation of bazıları
Türkisch - Englisch
some

Some of the students like to draw pictures. - Öğrencilerden bazıları resim yapmaktan hoşlanırlar.

Many words are pronounced according to the spelling, but some are not. - Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.

some people

Some people thought the world was going to end at the milennium, others in 2012...but we're still here! - Bazı insanlar dünyanın sonunun milenyumda, bazıları da 2012'de geleceğine inanıyordu ama hâlâ buradayız!

Some people followed him. - Bazıları onu takip etti.

some of them; some people, some
few

Although the United States has some of the most modern weapons in the world, it has won very few wars. - Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki en modern silahlardan bazılarına sahip olmasına rağmen, çok az sayıda savaş kazandı.

some of them

Yoko bought some of them. - Yoko onlardan bazılarını satın aldı.

Tom asked Mary a lot of questions, but she refused to answer some of them. - Tom, Mary'ye bir sürü soru sordu, ama o bazılarına cevap vermeyi reddetti.

some few
some of

Some of the students like to draw pictures. - Öğrencilerden bazıları resim yapmaktan hoşlanırlar.

John came and moved some of the boxes. - John geldi ve kutulardan bazılarını taşıdı.

bazı
some

Some read books just to pass time. - Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

bazıları/ bazısı
some of them, some
bazı
certain

You can't communicate without a basic understanding of certain rules. - Bazı temel kuralları bilmeden iletişim kuramazsın.

Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas. - Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.

bazı
a few

A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda. - Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.

Mary and some other women were here for a few hours. - Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.

bazı
some, certain
bazı
sometimes

Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble. - İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.

There are sometimes blizzards in Kanazawa. - Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.

bazı
1.some, certain; some of
bazı
sundry
bazı
{i} pad
bazı
any

Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name. - Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi

Any mushroom can be eaten, but some only once. - Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.

Türkisch - Türkisch

Definition von bazıları im Türkisch Türkisch wörterbuch

Bazı
kimi
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
bazı
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
bazı
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
bazı
Birtakım, kimi