The lady, whom you talked to, is my sister.
- Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir.
The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
At your service, madam!
- Hizmetinizdeyim, bayan!
There is a madam here.
- Burada bir bayan var.
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
Children of Łazarz think their mother Felicja is the most beautiful woman in the world.
- Łazarz'nın çocukları, anneleri Felicja'nın dünyadaki en güzel bayan olduğunu düşünüyorlar.
My boyfriend has a lot of female friends.
- Erkek arkadaşımın bir sürü bayan arkadaşı var.
Who's your favorite female rapper?
- Favori bayan repçin kim?
Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
- Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
A wife who can be quiet is a gift of God.
- Sessiz olabilen bir bayan eş Tanrının bir armağanıdır.
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
Miss Thomas teaches us history.
- Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
The lady's funeral was held at the local church.
- Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.