azınlık

listen to the pronunciation of azınlık
Türkisch - Englisch
minority

A small, but vocal minority, disrupted the meeting. - Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.

We have to stand up for minority rights. - Azınlık haklarını korumalıyız.

(İnşaat) minor

We have to stand up for minority rights. - Azınlık haklarını korumalıyız.

I wish there were more minority languages in Tatoeba. - Keşke Tatoeba'da daha fazla azınlık dilleri olsa.

azınlık dili
(Hukuk) minority language
azınlık hakları
(Hukuk) minority rights
azınlık hükümeti
minority government
azınlık mahallesi
ghetto
azınlık oy
(Hukuk) minority vote
azınlıklar
the minorities
azınlıklar
minorities

The word black represented most of the minorities of the time. - Siyah sözcüğü zamanın azınlıklarının çoğunu temsil etti.

Minorities are despised in many countries. - Azınlıklar birçok ülkede hor görülüyor.

azınlıklar
the minorities, the non-Muslim communities in Turkey
cinsel azınlık
(Pisikoloji, Ruhbilim) sexual minorities
etnik azınlık
ethnic minority
mutlu azınlık
the privileged few
mutlu azınlık pol
the privileged few
uç fikirleri olan azınlık
fringe group
Türkisch - Türkisch
Bir toplulukta herhangi bir nitelik bakımından ayrı ve ötekilerden sayıca az olanlar, ekalliyet, çoğunluk karşıtı
Bir ülkede egemen ulusa göre ayrı soydan ve sayıca az olan topluluk, ekalliyet
(Hukuk) EKALİYET
ekalliyet
(Hukuk) AKAİD
azlık
azınlık hükûmeti
Mecliste çoğunluğu olmayan bir partinin tek başına kurduğu hükûmet
azınlık hükümeti
Mecliste çoğunluğu olmayan bir partinin tek başına kurduğu hükûmet