aufholen

listen to the pronunciation of aufholen
Deutsch - Türkisch
telafi etmek; farkı kapatmak, rakibine yetişmek
geri kalmamak
farkı kapatmak
Englisch - Türkisch

Definition von aufholen im Englisch Türkisch wörterbuch

catch up with
hızına yetişmek
catch up with
-e yetişmek
catch up with
arayı kapatmak

Büyük bir aileyi geçindirmenin sıkıntıları onunla arayı kapatmak için başlıyor. - The pressures of supporting a big family are beginning to catch up with him.

catch up with
aynı düzeye gelmek

Sınıfınla aynı düzeye gelmek için çok çalışmalısın. - You have to study hard to catch up with your class.

catch up with
yetişmek

Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım. - I had to run to catch up with Tom.

Sally iki haftadır okulda yok, bu yüzden sınıfa yetişmek için çok sıkı çalışmak zorunda. - Sally was absent from school for two weeks, so she has to work hard to catch up with her class.

to catch up with
yakalamak için