Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
 - We ate a hasty meal and left immediately.
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
 - I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
Derhal bir ambulans geldi.
 - An ambulance arrived immediately.
Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
 - He lit another cigarette, but immediately put it out.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
 - You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
 - I hope you will correct the situation immediately.