arada sırada

listen to the pronunciation of arada sırada
Türkisch - Englisch
occasionally
occasionally, now and then, now and again
between whiles
from time to time
off and on
ever and anon
(deyim) few and far between
now and again
betweenwhiles
sometimes
every now and then
now and then

I see you every now and then. - Arada sırada seni görüyorum.

It's good to put yourself in someone else's place now and then. - Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.

every so often
(deyim) every once in a while

Alice calls us every now and then.

betweentimes
ab
ara sıra
sometimes

Do you sometimes study in the library? - Ara sıra kütüphanede ders çalışır mısın?

I know that you still cry for me sometimes. - Ara sıra hâlâ benim için ağladığını biliyorum.

ara sıra
occasionally

They visited me occasionally. - Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.

I run into Tom occasionally. - Ara sıra Tom'a rastlarım.

arada sırada olan
occasional
arada sırada acıyor
It only hurts now and then
arada sırada görülen
sporadic
ara sıra
once in a while

Don't just read books. Go outside once in a while and get some exercise. - Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.

I go to the movies once in a while. - Ara sıra sinemaya giderim.

ara sıra
from time to time

My uncle comes to see me from time to time. - Amcam ara sıra beni görmeye gelir.

My son came to see me from time to time. - Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.

ara sıra
here and there
ara sıra
every now and again
ara sıra
sporadic

Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible? - Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

ara sıra
ever and none
ara sıra
(deyim) few and far between
ara sıra
on and off

It has been raining on and off since noon. - Öğleden beri ara sıra yağmur yağıyor.

It has been snowing on and off. - Ara sıra kar yağıyordu.

ara sıra
on occasion

I am absent from school on occasion. - Ara sıra okula gitmem.

They eat meat on occasion. - Onlar ara sıra et yerler.

ara sıra
every now and then

I hear from him every now and then. - Ara sıra ondan haber alıyorum.

Tom enjoys a glass of wine every now and then. - Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.

ara sıra
now and again

Let me hear from you now and again, will you? - Ara sıra senden haber almama izin ver, verecek misin?

ara sıra
every so often
ara sıra
off and on

Tom and Mary have been dating off and on for a year. - Tom ve Mary bir yıldır ara sıra çıkıyorlardı.

I watch TV off and on. - Ara sıra televizyon izlerim.

ara sıra
in snatches
ara sıra
from time to time, now and then, at times, on and off, every so often
ara sıra
ever and anon
ara sıra
in places
ara sıra
by snatches
ara sıra
betweenwhiles
ara sıra
every once in a while

Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work. - Ara sıra erkek arkadaşıma o işteyken bir öğle yemeği götürürüm.

Tom and I run into each other at the supermarket every once in a while. - Tom ve ben ara sıra süpermarkette birbirimize rastlıyoruz.

ara sıra
now and then

Tom enjoys a glass of wine every now and then. - Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.

If you have time, drop me a line now and then. - Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.

ara sıra
betweentimes
ara sıra
while

Don't just read books. Go outside once in a while and get some exercise. - Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.

I play tennis once in a while. - Ara sıra tenis oynarım.

ara sıra
interval
Türkisch - Türkisch

Definition von arada sırada im Türkisch Türkisch wörterbuch

ara sıra
Seyrek olarak, zaman zaman

Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz.- F. R. Atay.

Ara sıra
çat pat