ara vermeden

listen to the pronunciation of ara vermeden
Türkisch - Englisch
without a break, continuously, nonstop
nonstop
straight
continuously
again and again
without a break
ara vermeden devam etmek
follow on
ara vermeden/vermeksizin
continuously
ara ver
interrupt

They interrupted the meeting for lunch. - Öğle yemeği için toplantıya ara verdiler.

He interrupted his work to answer the phone. - Telefona cevap vermek için işine ara verdi.

ara ver
intermit
ara ver
take a break

I don't have time to take a break. - Ara verecek vaktim yok.

I want to take a break. - Ara vermek istiyorum.

hayvanı hızlı hızlı ara vermeden sağma
fast break from the milking animals
Türkisch - Türkisch
bir nefeste
ara vermeden
Favoriten