Yanlışlıkla eldivenlerimi ters yüz giydim.
 - I put my gloves on inside out by mistake.
Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
 - I took his umbrella by mistake.
Faturamda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum.
 - I think there's a mistake in my bill.
Hatalar yapmak her zaman yanlış değildir.
 - To make mistakes is not always wrong.
Tom'un yanılmadığını umuyorum.
 - I hope that Tom wasn't mistaken.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
 - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.