Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
- Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- European currencies weakened against the dollar.
Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.
- The yen is expected to lose value against the dollar.
Tom'un kedisi bacağına dayalı kıvrılıp yatmıştı.
- Tom's cat snuggled against his leg.
Tom Mary'nin aleyhinde tanıklık etti.
- Tom testified against Mary.
Onun fikrinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin?
- Are you for or against his idea?
Tom şikayet etmek üzereydi ama aleyhte karar verdi.
- Tom was about to complain, but decided against it.
Onu yapmada aleyhte karar verdim.
- I decided against doing that.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
- The strong yen is acting against Japan's export industry.
Eşim aleyhine asla tanıklık etmezdim.
- I'd never testify against my wife.
Neyle karşı karşıya olduğunu anlamanı istiyordum.
- I wanted you to understand what you're up against.
Tom neyle karşı karşıya olduğunu bilmeli.
- Tom needs to know what he's up against.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
He turned the umbrella against the wind.
He now gave Mrs Deborah positive orders to take the child to her own bed, and to call up a maid-servant to provide it pap, and other things, against it waked.
He stands out against his local classmates.
The Tigers will play against the Bears this weekend.
The giant was silhouetted against the door.
The rain pounds against the window.
The puppy rested its head against a paw.
If you swim against the current, you must work harder.
You're either with us or against us.
- You are either with us, or against us.
If you're not with us then you're against us.
- If you're not with us, you're against us.