Definition von adversity. im Englisch Türkisch wörterbuch
- misfortune
- talihsizlik
O zamandan beri bir dizi talihsizlikler yaşadım.
-I have had a series of misfortunes since then.
O, Avrupa'dayken birtakım talihsizliklerle karşılaştığını duydum.
-I hear he met with some kind of misfortune while he was in Europe.
- misfortune
- {i} tâlihsizlik
O, bir talihsizlik yaşadı.
-A misfortune befell him.
Talihsizlikler nadiren birer birer gelirler.
-Misfortunes seldom come singly.
- misfortune
- {i} şanssızlık
Şanssızlık hayatı boyunca onun yakasını hiç bırakmadı.
-Misfortune dogged him all his life.
- misfortune
- {i} aksilik
Aksilikler asla tek başlarına gelmezler.
-Misfortunes never come singly.
- adversity
- zorluk
Tom'un zorlukla mücadeledeki cesareti, çevresindeki kişilere bir ilhamdır.
-Tom's courage in dealing with adversity is an inspiration to those around him.
- adversity
- zorlu sıkıntı
- adversity
- düşkünlük
- adversity
- zıtlık
- adversity
- sıkıntılı bir durum
- misfortune
- badire
- misfortune
- kötü talih
- adversity
- sıkıntı
Çok sıkıntımız vardı.
-We've had a lot of adversity.
Sıkıntı en iyi okuldur.
-Adversity is the best school.
- misfortune
- kaza
Onun şanssızlığı ona sempati kazandırdı.
-His misfortune gained him sympathy.
- misfortune
- şansızlık
Şansızlık ve sefalet seni tehdit etti.
-Misfortune and misery threaten you.
- misfortune
- felaket
Felaketler hep peş peşe gelirler.
-A misfortune never comes alone.
Açlık en büyük sosyal felaketlerden biridir.
-Hunger is one of the largest social misfortunes.
- adversity
- {i} sıkıntılı bir durum/zaman
- adversity
- {i} güçlük
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
-Face adversity with courage.
- adversity
- {i} şanssızlık
- adversity
- üzgü
- adversity
- çapraşık durum
- misfortune
- {i} kaza, bela, felaket
- misfortune
- {i} felâket
Felaketler hep peş peşe gelirler.
-A misfortune never comes alone.
Açlık en büyük sosyal felaketlerden biridir.
-Hunger is one of the largest social misfortunes.
- misfortune
- {i} terslik
- misfortune
- {i} belâ
Belalar hep üçerli gelir.
-Misfortunes always come in threes.
Relevante Übersetzungen
Definition von adversity. im Englisch Englisch wörterbuch
- An event that is adverse; calamity
- The state of adverse conditions; state of misfortune or calamity
- misfortune
- {n} affliction, calamity, misery, distress
- a state of misfortune or affliction; "debt-ridden farmers struggling with adversity"; "a life of hardship"
- Opposition; contrariety
- a stroke of ill fortune; a calamitous event; "a period marked by adversities" a state of misfortune or affliction; "debt-ridden farmers struggling with adversity"; "a life of hardship
- event that is adverse; calamity
- {i} misfortune, adverse fortune, hardship; distress, suffering
- a state of misfortune or affliction; "debt-ridden farmers struggling with adversity"; "a life of hardship
- Adversity is a very difficult or unfavourable situation. He showed courage in adversity. = misfortune. a situation in which you have a lot of problems that seem to be caused by bad luck
- a stroke of ill fortune; a calamitous event; "a period marked by adversities"
- state of adverse conditions; state of misfortune or calamity
Silbentrennung
ad·ver·si·tyResimler
Videos
... has to do with whether adversity is ...
... Humans have met the adversity of the ice age head on, ...