a termination or conclusion

listen to the pronunciation of a termination or conclusion
Englisch - Türkisch

Definition von a termination or conclusion im Englisch Türkisch wörterbuch

ending
bitiş

Dizinin bitiş şeklini beğenmiyorum. - I don't like how the series is ending.

İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar. - A good beginning makes a good ending.

ending
{i} sona erme

Müzakerelerin amacı, iki ülke arasındaki en kötü diplomatik krizin sona ermesi. - The negotiations are aimed at ending the worst diplomatic crisis between the two countries.

ending
{i} son

Hüzünlü sonları olan hikayeleri severim. - I like stories that have sad endings.

Hikayenin mutlu bir sonu vardı. - The story had a happy ending.

ending
sona ererek
ending
mayna
ending
(Bilgisayar) sona erdiriliyor
ending
sonuç

Avrupa Birliği, ikinci dünya savaşı ile sonuçlanan sık ve kanlı komşu devletler arasındaki savaşları bitirme amacıyla kuruldu. - The European Union is set up with the aim of ending the frequent and bloody wars between neighbours, which culminated in the Second World War.

ending
{f} bit

İyi başlayan iyi biter. - A good beginning makes a good ending.

Sürprizlerle biten uzun hikayeleri seviyorum. - I like long stories with surprise endings.

ending
{i} ecel
ending
{i} sonek
ending
{i} dilb. takı, sonek
ending
{i} takı

Bu fiil geniş zamanda hangi takıları alır? - Which endings does this verb have in the present tense?

ending

Patlıcanları yıkayın ve onların uçlarını kesin. - Wash eggplants and cut their endings.

ending
baş

Olivia hikayeye son vermeyi başaramadı. - Olivia couldn't give an ending to the story.

İyi başlayan iyi biter. - A good beginning makes a good ending.

ending
(isim) son, ölüm, sona erme, ecel, sonek, bitirme, takı
ending
nihayet
ending
hitam
Englisch - Englisch
ending
a termination or conclusion

    Silbentrennung

    a ter·mi·na·tion or con·clu·sion

    Türkische aussprache

    ı tırmıneyşın ır kınklujın

    Aussprache

    /ə tərməˈnāsʜən ər kənˈklo͞oᴢʜən/ /ə tɜrməˈneɪʃən ɜr kənˈkluːʒən/
Favoriten