a state that can be recreated, used as a baseline for running software tests

Englisch - Türkisch

Definition von a state that can be recreated, used as a baseline for running software tests im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

fixture

{i} demirbaş

O yüksek toplum partilerinin tümünde bir demirbaştır. - She's a fixture at all the high-society parties.

fixture

armatür

fixture

segman pensesi

fixture

(Kanun) anlaşma yapılması

fixture

aydınlatma uzaklığı

fixture

sabitlik

fixture

tamamlayıcı parça

fixture

(İnşaat) bağlantı düzeneği

fixture

(Spor) müsabaka

fixture

fikstür

Çalışmak için burada olmak yerine onun burada sadece kalıcı bir fikstür olduğunu anlarsın. - Instead of being here to work, you get the sense that he's simply a permanent fixture here.

fixture

{i} İng., spor müsabaka

fixture

{i} tesisat

fixture

{i} bağlama

fixture

{i} sabit eşya

fixture

sabit şey

fixture

{i} (bir yapıya/odaya ait) sabit eşya

fixture

demirbaş/fikstür

Englisch - Englisch

Definition von a state that can be recreated, used as a baseline for running software tests im Englisch Englisch wörterbuch

fixture

Silbentrennung

a state that Can be recreated, used as a base·line for run·ning soft·ware tests