a state of difference; dissimilitude; unlikeness

listen to the pronunciation of a state of difference; dissimilitude; unlikeness
Englisch - Türkisch

Definition von a state of difference; dissimilitude; unlikeness im Englisch Türkisch wörterbuch

diversity
{i} çeşitlilik

Diğer kültürlerin bilgisi çeşitlilik için saygı ve hoşgörüyü besler. - Knowledge of other cultures fosters a respect and tolerance for diversity.

Bu orman çeşitlilik açısından zengindir. - This forest is full of diversity.

diversity
çeşitleme
diversity
tefavüt
diversity
değişim
diversity
farklı olma
diversity
farklılık

Bize güç veren şey farklılıktır. - Diversity is what gives us strength.

diversity
fark

Bize güç veren şey farklılıktır. - Diversity is what gives us strength.

diversity
nevi
diversity
{i} başkalık
diversity
{i} cins
diversity
{i} değişik tür

Bu orman değişik türlerle doludur. - This forest is full of diversity.

Englisch - Englisch
diversity
a state of difference; dissimilitude; unlikeness
Favoriten