Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a small, round, sweet piece of hard candy, i.e. a lemon drop; a lozenge

listen to the pronunciation of a small, round, sweet piece of hard candy, i.e. a lemon drop; a lozenge
Englisch - Türkisch

Definition von a small, round, sweet piece of hard candy, i.e. a lemon drop; a lozenge im Englisch Türkisch wörterbuch

drop
{f} düşürmek
drop
düşüş

Odada bir iğne düşüşünü duyabilirdin. - You could hear a pin drop in the room.

Bir toplu iğne düşüşünü bile duyabilirdin. - You could have heard a pin drop.

drop
{f} görüşmemek
drop
{i} az miktar
drop
{f} ilişkisini kesmek
drop
bomba atmak
drop
(Bilgisayar) bırak

Tom turnuvayı bıraktı. - Tom dropped out of the tournament.

Lütfen beni istasyona bırak. - Please drop me off at the station.

drop
(Havacılık) atlama
drop
içki

Bir içki için uğrayalım. - Let's drop in for a drink.

drop
{i} damla: a drop of water su damlası; bir damla su. Would you like a drop of brandy? Bir konyak ister misiniz?
drop
durdurmak
drop
Düşür / İptal et /Bırak (fare)
drop
{f} tutulmak
drop
{f} kesmek
drop
{f} damlamak
drop
pano
drop
küç
drop
{f} alçalmak
drop
(Tekstil) 1. damla 2. damlamak
Englisch - Englisch
drop
a small, round, sweet piece of hard candy, i.e. a lemon drop; a lozenge
Favoriten