a rundown

listen to the pronunciation of a rundown
Englisch - Türkisch

Definition von a rundown im Englisch Türkisch wörterbuch

pickle
{i} turşu

Tom televizyonda spor izlerken turşu yemekten hoşlanıyor. - Tom likes to eat pickles while he watches sports on TV.

Salatalık turşusu ile sarı pirinç yemeyi severim. - I like to eat yellow rice with cucumber pickles.

pickle
{i} yaramaz
pickle
dili sıkıntılı veya güç durum
rundown
harap
pickle
metal yüzünü parlatmak
pickle
turşu kurmak
pickle
asitle yakmak
pickle
turşusunu kurmak
pickle
turşu suyu
rundown
sağlıksız
pickle
{i} salamura
pickle
rengi ağa
pickle
(isim) turşu, salamura, salatalık turşusu, zor durum, yaramaz, afacan, metal temizleme asidi
pickle
{i} metal temizleme asidi
pickle
varta
pickle
dili afacan çocuk
pickle
{i} salatalık turşusu

Salatalık turşusu ile sarı pirinç yemeyi severim. - I like to eat yellow rice with cucumber pickles.

pickle
(fiil) turşusunu kurmak, tuzlayarak saklamak, salamura yapmak, sarhoş etmek, asitle temizlemek [met.]
pickle
pickledturşusu kurulmuş
pickle
{f} salamura yapmak
pickle
{f} sarhoş etmek
rundown
hastalıklı
rundown
yorgun
rundown
hulasa
rundown
köhne
rundown
{i} özet
rundown
zayıf
Englisch - Englisch
pickle
rundown
A defensive play in which the runner is caught between two fielders, who steadily converge to tag the runner out

Smith is caught in a rundown, but Jones will come around to score.

rundown
Old and in bad repair
rundown
{i} quick review, synopsis, brief summary; reduction
rundown
A rough outline. Generally used in the definite, as the rundown
rundown
a concluding summary (as in presenting a case before a law court)
a rundown

    Silbentrennung

    a run·down

    Türkische aussprache

    ı rʌndaun

    Aussprache

    /ə ˈrənˌdoun/ /ə ˈrʌnˌdaʊn/
Favoriten