a play during which points can be scored

listen to the pronunciation of a play during which points can be scored
Englisch - Türkisch

Definition von a play during which points can be scored im Englisch Türkisch wörterbuch

jam
sıkışıklık

Tom sıkışıklıktan çıkmama yardım etti. - Tom helped me out of a jam.

Elektrik prizinde sıkışıklık vardı. - There was jam in the electric outlet.

jam
tutukluk yapmak
jam
sıkıştırılma
jam
(Askeri) Tutukluk yapma (silah), karıştırma(k)
jam
(Askeri) TUTUKLUK: Otomatik bir silahta, ateşleme mekanizması gibi bir tertibatın çalışmasına engel olan sıkışıklık veya tutukluk
jam
bir araya sıkışm
jam
{f} yayını bozmak
jam
{f} sıkıştırmak
jam
bozmak
jam
{i} kolay şey
jam
{f} doğaçlama çalmak (caz)
jam
reçel/açmaz/kalabalık
jam
{f} basmak
jam
jam boz/sıkış/sıkıştır
jam
{f} kıstırmak
jam
{i} çocuk oyuncağı
jam
{i} reçel, marmelat
jam
(isim) reçel, sıkışıklık, izdiham, tıkanıklık, kolay şey, basit şey, çocuk oyuncağı
jam
bastırmak
jam
çalışmaz veya işlemez hale gelmek sıkışma
Englisch - Englisch
jam

Toughie scored four points in that jam.

a play during which points can be scored

    Silbentrennung

    a play dur·ing which points Can be scored

    Türkische aussprache

    ı pley dyûrîng hwîç poynts kın bi skôrd

    Aussprache

    /ə ˈplā ˈdyo͝orəɴɢ ˈhwəʧ ˈpoints kən bē ˈskôrd/ /ə ˈpleɪ ˈdjʊrɪŋ ˈhwɪʧ ˈpɔɪnts kən biː ˈskɔːrd/
Favoriten