a landlord, master, army, great number

listen to the pronunciation of a landlord, master, army, great number
Englisch - Türkisch

Definition von a landlord, master, army, great number im Englisch Türkisch wörterbuch

host
{f} evsahipliği yapmak
host
(Bilgisayar) ana makine
host
(Bilgisayar) ana sistem
host
barındırmak
host
(Bilgisayar,Tıp) konak

Tom konakta savurgan bir partiye ev sahipliği yaptı. - Tom hosted an extravagant party at his mansion.

host
konuk ağırlamak
host
sunucu

En sevdiğiniz geç gece talk-show sunucusu kim? - Who's your favorite late night talk show host?

Yeni televizyon sunucusu biraz sert. - The new TV host is a little rigid.

host
ev sahibi

Ev sahibimiz bize bir içki önerdi. - Our host offered us a drink.

O, çok eğlenceli parti için ev sahibine teşekkür etti. - He thanked the host for the very enjoyable party.

host
ev sahibi,v.ev sahipliği yap: n.ev sahibi
host
{f} ev sahipliği yapmak, ağırlamak, konuk etmek; davet vermek
host
ev sahip

Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar. - The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.

Sana ev sahipliği yapmam için tanrının beni seçmesine sevindim. - I'm glad that God has chosen me to be your host.

host
okunmuş ekm
host
{i} ev sahibi; davet veren kimse
host
(Tıp) Diğer bir organizmayı içinde veya üzerinde, parazit olarak barındıran canlı, hastalık etkenini besleyen hayvan veya insan, konakçı
host
ev sahipliği yap

Sana ev sahipliği yapmam için tanrının beni seçmesine sevindim. - I'm glad that God has chosen me to be your host.

Japonya Olimpiyatlara kaç kez ev sahipliği yaptı? - How many times has Japan hosted the Olympics?

host
eski ordu
host
(Tıp) Doku naklinde kendisine gref uygulanan kişi
host
bazı Hıristiyan kiliselerinde Aşayı Rabbani ayininde takdis edilen ekmek
host
{f} sunuculuk yapmak
Englisch - Englisch
{n} host
a landlord, master, army, great number
Favoriten