Onun kız arkadaşı Japon.
 - His girlfriend is Japanese.
Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
 - I sometimes wonder if I am a girl.
Bu kız bir kadın oldu.
 - This girl has become a woman.
Kız ince belli bir kadın haline geldi.
 - The girl has grown into a slender woman.
Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.
 - Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.
Sevgilisi de oradaydı.
 - His girlfriend was there, too.
Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta.
 - Tom and his girlfriend are in the same class.
Kız arkadaşına doğru koştum.
 - I ran into your girlfriend.