Definition von a-soldier im Englisch Türkisch wörterbuch
- soldier
- asker
Bütün askerler cesurdu.
- All the soldiers were brave.
Savaş askerleri cepheye gitmeye zorladı.
- War compelled soldiers to go to the front.
- Jack
- {i} kriko
Lastiğimi değiştirmek için bir krikoya ihtiyacım var.
- I need a jack to change my tire.
Kriko masanın üzerindeydi.
- The car jack was on the table.
- Jack
- {i} kaldıraç
- Jack
- {i} erkek
- Jack
- {i} adam
Tom Jackson Avustralya'daki en tehlikeli adamlardan biri olarak düşünülmektedir.
- Tom Jackson is considered to be one of the most dangerous men in Australia.
Tom Jackson'ı tanıyan bir adamı tanıyan bir adam tanıyorum.
- I know a guy who knows a guy who knows Tom Jackson.
- mercenary soldier
- (Askeri) paralı asker
- trooper
- eyalet polisi
Sami eski bir eyalet polisidir.
- Sami is a former state trooper.
- senior soldier
- (Askeri) üst devre
- serve as a soldier
- askerliğini yapmak
- soldier
- çeri
- soldier who does the typing
- yazıcı
- soldier’s meal
- (Gıda) karavana
- soldier’s rations
- (Gıda) kumanya
- trooper
- (Askeri) süvari
- us soldier
- (Askeri) amerikan askeri
- cavalry soldier
- süvari askeri
- confederate soldier
- müttefik asker
- disabled soldier
- malul gazi
- fellow soldier
- silah arkadaşı
- foot soldier
- piyade eri
- foot soldier
- piyade neferi
- soldier
- er
- soldier of fortune
- maceracı
- soldier on
- devam et
- soldier on
- yılmadan çalışmak
- toy soldier
- oyuncak asker
Oğlan oyuncak askerleri ile oynuyor.
- The boy is playing with his toy soldiers.
- trooper
- eyalet sakçısı
- common soldier
- sıradan bir asker
- fellow soldier
- adam asker
- infarct, soldier
- infarkt, asker
- lead soldier
- kurşun asker
- provide housing for a soldier
- Bir asker için konut sağlamak
- red soldier
- kırmızı asker
- third person singular of soldier
- üçüncü kişi askerin tekil
- trooper
- atlı polis
- water soldier
- (Botanik, Bitkibilim) Su makası
- woman soldier
- kadın asker
- Jack
- {i} para
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
- My jacket has a secret pocket where I can hide money or other valuables.
Jack davasından kazandığı parayla refah içinde yaşayabilmeli.
- With the money Jack won from his lawsuit, he should be able to live on easy street.
- Jack
- {i} erkek tavşan
- Jack
- {i} mangır
- Jack
- {i} vale
Benim maça valem var.
- I have the jack of spades.
Bende kupa valesi var.
- I've got the jack of hearts.
- Jack
- {i} sancak (gemi)
- Jack
- {i} erkek eşek
- Jack
- {i} priz
- offense committed by soldier
- (Kanun) askerin işlediği suç
- old soldier
- boş içki şişesi
- old soldier
- tecrübeli adam
- private soldier
- {i} nefer
- private soldier
- {i} er
- retired soldier
- emekli asker
- retired soldier
- asker emeklisi
- seasoned soldier
- savaş görmüş asker
- soldier
- {i} beyaz karınca
- soldier
- {f} askerlik yapmak
- soldier
- çalışır görünmek
- soldier
- (fiil) askerlik yapmak
- soldier
- {i} işçi
- soldier
- soldier of fortune bir çıkar veya macera için askerlik yapan kimse
- soldier
- tecrü
- soldier
- karınca yuvasının bekçiliğini yapan iri karınca
- soldier
- {i} nefer
- soldier
- {f} on metanetle devam etmek
- soldier
- (Askeri) ASKER, ER: Orduya mensup herhangi bir kimse. SOLDIER'S AND SAILOR'S CIVIL RELIEF ACT: SİVİL MÜKELLEFİYETLERDEN MUAFİYET KANUNU: Bazı sivil mükellefiyetlerin tatbikatını ertelemek suretiyle Silahlı Kuvvetler mensuplarına adli ve hukuki himaye sağlayan federal kanun. Buna, yalnız (Civil Relief Act) da denir
- soldier betle
- (Hayvan Bilim, Zooloji) yakı böceği
- soldier greatcoat
- (Askeri) er kaputu
- soldier of fortune
- paralı asker
- soldier on
- yılmamak
- soldier on patrol
- karakol nöbetçisi
- soldier#on
- devam et
- soldier' s qualification card
- (Askeri) ER EVSAF KARTI: Her ere ait esas sınıflandırma kartı. Bu kartta, erin, kısa hal tercümesi, tahsil hayatı, mesleki ve askeri tecrübesi, test notları ve diğer bilgiler bulunur
- soldier's deposits
- (Askeri) ERAT MEVDUAT HESABI: Erat sınıfından şahısların kendi personel subayları aracılığıyla ve bir maliye ve muhasebe subayı yanında yatırılmış paralar
- soldier's medal
- (Askeri) fedakarlık madalyası
- soldier's medal
- (Askeri) FEDAKARLIK MADALYASI: Muharebe veya uçuşlar dışında gösterilmiş kahramanlıklar için verilmiş madalya. Madalya sıra numarası 7'dir
- soldier's qualification card
- (Askeri) er evsaf kartı
- soldier's ration
- asker tayını
- trooper
- {i} süvari atı
- trooper
- swear like a trooper çok ağır sözlerle sövüp saymak
- trooper
- (isim) süvari eri, atlı polis, süvari atı, asker taşıma gemisi
- trooper
- {i} asker taşıma gemisi
- unknown soldier
- meçhul asker