Definition von a-share im Englisch Türkisch wörterbuch
- share
- paylaşmak
Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?
- Do you want to share my dessert with me?
Almanya, Fransa ile bir sınır paylaşmaktadır.
- Germany shares a border with France.
- share
- {i} hisse
O, hisselerini çok iyi bir karla sattı.
- He sold his shares with a very good profit.
Bu şirketlerin hisseleri halka satıldı.
- Shares of these companies were sold to the public.
- share
- pay
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.
- Personal life of Larry Ewing was shared in a website.
- share
- Paylaşım
Bu şehrin kamusal bisiklet paylaşım programı vardır.
- This city has a public bike share program.
- share
- {i} saban demiri
- main share
- Ana pay, asıl pay, büyük pay
- share
- {f} iştirak etmek
- share
- {f} ortak kullanmak
- bonus share
- (Ticaret) kar dağıtımı
- cannot share
- (Bilgisayar) paylaşılamadı
- contribute a small share
- çorbada tuzu bulunmak
- create share
- (Bilgisayar) paylaşım oluştur
- dividend share
- (Ticaret) kazanç payı
- do one's share of a task
- görevini yerine getirmek
- employee share ownership plan
- (Ticaret) personelin ortak olma planı
- experience share
- tecrübe paylaşımı
- extend one's market share
- pazar payını genişletmek
- genuine share
- (Ticaret) orijinal parça piyasa payı
- get a share of the pie
- sebeplenmek
- golden share
- (Ticaret) altın hisse
- incremental share
- (Ticaret) ek hisse
- issue share
- hisse senedi çıkarmak
- issue share
- hisse çıkarmak
- mind share
- akıl payı
- minority share
- (Ticaret) azınlık hisseleri
- network share
- (Bilgisayar) ağ paylaşımı
- ordinary share
- (Kanun) adi ortaklık
- own share
- hisseye sahip olmak
- own share
- hissesi olmak
- own share
- hisse sahibi olmak
- pledge of share
- (Ticaret) hisse rehni
- plough share
- (Tarım) saban demiri
- preference share
- (Ticaret) öncelikli hisse senedi
- profit share
- (Ticaret) kar payı
- quota share
- (Sigorta) kotpar
- receive a share
- pay almak
- receive one's share
- payını almak
- receive one's share
- payına düşeni almak
- remove share
- (Bilgisayar) paylaşımı kaldır
- root share
- (Bilgisayar) kök paylaşımı
- share
- istihkak
- share
- hak
Onlar mülkiyet payları hakkında tartışıyor.
- They are arguing about their share of the property.
Daha çok şeyler hakkında aynı hisleri paylaşıyor gibi göründüğümüzden onunla anlaşmaya vardım.
- I got together with her mainly because we seemed to share the same feelings about things.
- share
- (Kanun) ortaklık
Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır.
- Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared.
- share
- (Bilgisayar) paylaştır
- share
- paylaşımda bulunmak
- share
- {f} bölüşmek
- share
- üleş
- share
- taksim etmek
- share
- ortak olmak
- share
- pastadaki pay
- share
- üleşmek
- share
- (Ticaret) katılım payı
- share
- (Ticaret) bölmek
- share
- ortaklaşa kullanmak
- share
- behre
- share
- (Ticaret) iştirak hissesi
- share
- iştirak payı
- share
- nasip
- share
- paylaşma
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
- share as
- (Bilgisayar) paylaştır
- share holder
- (Ticaret) hissedar
- share in
- payı olmak
- share mode
- (Bilgisayar) paylaşım kipi
- share name
- (Bilgisayar) paylaşım adı
- share on
- (Bilgisayar) paylaşım yeri
- share out
- üleştirmek
- share point
- paylaşım noktası
- share premium
- (Ticaret) hisse senedi ihraç primleri
- share tax
- (Ticaret) veraset vergisi
- share the profit
- karı paylaşmak
- trust share
- (Bilgisayar) paylaşıma güven
- share
- {i} kâr payı
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
Tom'un kar payı vardı.
- Tom had a share in the profits.
- bearer share
- hamiline hisse
- bearer share
- hamiline hisse senedi
- bonus share
- kâr dağıtımı
- distributive share
- miras payı
- export share
- ihracat payı
- founder's share
- kurucu hisse senedi
- free share
- serbest hisse
- have a share in
- payı olmak
- investment share
- katılma belgesi
- lion's share
- aslan payı
- market share
- piyasa payı
- no-par share
- bedelsiz hisse senedi
- ordinary share
- adi hisse senedi
- plough share
- saban kulağı
- priority share
- öncelikli hisse
- share
- aksiyon
- share
- hisse senedi
Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi.
- Share prices have been erratic this last month.
- share
- bölüştürmek
- share
- paylaştırmak
- share
- {f} paylaş
Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.
- Personal life of Larry Ewing was shared in a website.
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
- I share the room with my sister.
- share and share a like
- eşit paylarla
- share certificate
- hisse senedi
- share holder
- aksiyoner
- share list
- borsa cetveli
- share market
- hisse senedi piyasası
- share out
- pay etmek
- share out
- paylaştır
- share price
- hisse bedeli
- share tenant
- müşterek kiracı
- the lion's share
- aslan payı
- time-share holiday
- devre mülk
- bear share
- bir dosya paylaşım programı
- company with share capital
- sermaye şirketleri
- earning per share
- hisse başına kazanç
- fair share
- adil hisse, adil pay, haklı hisse, eşit dağılım, eş dağılımlı
- for my share
- benim pay
- founders' share
- kurucu hisse senedi
- fully paid share
- bedeli tamamen ödenmiş hisse senedi
- issued share
- Çıkarılmış (basılı) hisse senedi
- job share
- iş payı
- market share
- pazar payı
Bu, pazar payımızı artırmak için büyük bir fırsat.
- This is a great opportunity to increase our market share.
- nanny share
- bakıcı paylaşımı
- outstanding share
- ödenmemiş pay
- percentage share
- yüzdelik dilim
- plough share
- pulluk payı
- preference share
- tercih payı
- preferred share
- tercih edilen hisse
- registered share
- (Finans) Nama yazılı pay
If there are registered shares amongst the shares which are included in the ECM Directory application.
- share based
- paylaşım mantığı üzerine kurulu
- share certificates
- hisse senetleri
- share expenses
- payı giderleri
- share information
- bilgi paylaşımı
- share of wallet
- (Ekonomi) Cüzdan payı
- share reverie
- hayalleri paylaşmak
- share room
- İki kişinin paylaştığı çift yataklı oda
- share the bed of
- pay yatak
- share value
- ortak değer
- share water supplies
- hisse su kaynakları
- share with
- payı ile
- subscription share
- (Borsa) Hisse Senedi Kupürü
- take share in
- içinde pay almak
- transfer share
- hisse devretmek
- voting right share
- oy imtiyazlı hisse senedi
- Share and share alike
- eşit bir şekilde paylaşmak