Definition von a-reading im Englisch Türkisch wörterbuch
- reading
- okuma
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
- Do you think this book is worth reading?
Okumayı yazmaya tercih ederim.
- I prefer reading to writing.
- reading
- okunan değer
- reading
- {i} okunuş
- speed reading
- hızlı okuma
- extensive reading
- (Dilbilim) yaygın okuma
- incident light reading
- (Fotoğrafçılık) düşen ışık ölçümü
- intensive reading
- (Dilbilim) yoğun okuma
- palm reading
- el falı
- reading
- (Bilgisayar) okunuyor
- reading
- okuyan
O, kitap okuyan bir çocuğa yaklaştı.
- He approached the boy reading a book.
Bir ağacın altında okuyan bir kız var.
- There is a girl reading under a tree.
- reading
- kitabi bilgi
- reading
- okuyarak
Hayatında ilk kez, Yuka, İngilizce bir kitabı okuyarak bitirdi.
- For the first time in her life, Yuka has finished reading an English book.
Çocukken odamda yalnız başına kitap okuyarak çok fazla zaman geçirdim.
- When I was a child, I spent many hours reading alone in my room.
- reading comprehension
- okuduğunu anlama
- reading data
- (Bilgisayar) veri okunuyor
- reading desk
- kürsü
- reading:
- (Bilgisayar) okunan
- accuracy of reading
- okuma doğruluğu
- demand reading
- istemle okuma
- destructive reading
- bozucu okuma
- direct reading
- doğrudan okuma
- first reading
- ilk okuma
- lip reading
- dudak okuma
- mark reading
- işaret okuma
- reading
- {i} değer
Bu kitap okumaya değer.
- This is a book worth reading.
Bu kitap iki kez okumaya değer.
- This book is worth reading twice.
- reading
- okuma parçası
- reading
- {f} oku
Dün gece yatakta kitap okurken, ışık açıkken uykuya dalmışım.
- While I was reading in bed last night, I fell asleep with the light on.
Onlar kendi gazetelerini okuyor.
- They are reading their newspapers.
- reading
- kitaptan elde edilen bilgi
- reading
- yorum
Bazı yorumları okurken, insanlar insanlığa olan inançlarını tamamen kaybedebilirler.
- When reading certain comments, people can completely lose faith in humanity.
Eskiden video oyunları oynardım ama artık zamanımla daha faydalı şeyler yapmayı tercih ediyorum. İnternet yorumlarını okumak gibi.
- I used to play video games, but now I prefer to do more useful things with my time. Like reading internet comments.
- reading
- konferans
- reading
- /vb.nin gösterdiği sayı
- reading
- termometre
- reading
- metin
- reading rate
- okuma hızı/oranı
- sight-reading
- görür görmez çalma
- sight-reading
- görür görmez okuma
- further reading
- daha fazla okuma
- go on reading
- okuma devam
- home reading department
- evde okuma bölümü
- impaired reading ability
- engelli okuma yeteneği
- leisure reading
- Boş okuma
- lexical reading
- sözcük okuma
- mind reading
- düşünce okuma
- mind-reading
- (Psikoloji, Ruhbilim) Düşünce okuma, zihin okuma
- post-reading
- Okuma sonrası
Post-reading activities in classroom.
- psychoanalytic reading
- psikanalitik okuma
- reading accuracy
- doğruluk okuma
- reading head
- okuma kafası
- reading in the library
- Kütüphanede okuma
- reading knowledge
- bilgi okuma
- reading microscope
- okuyucu mikroskop
- reading off
- off okuma
- reading passage
- Okuma parçası, pasaj
- reading station
- okuma istasyonu
- reading up
- kadar okuma
- reading worth
- okunmaya değer
- regenerative reading
- yeniden üretimli okuma, yenilemeli okuma
- right reading
- Doğru okuma
- right reading image
- Doğru okuma görüntü
- sight reading
- (Muzik) parçayı hazırlıksız okuma veya enstrümanı hazırlıksız çalma
- text reading
- metin okuma
- uncomfortable reading
- rahatsız edici yorum
- worth reading
- okunmaya değer
- benefits of reading
- okumanın yararları
- benefits of reading
- kitap okumanın yararları
- close reading
- (Sosyoloji, Toplumbilim) yakın okuma
- escape reading
- dinlendirici okuma
- i would like to buy an easy reading in english
- İngilizce bir kolay okuma satın almak istiyorum
- instrument reading
- alet okuma
- light reading wand
- ışık okuyan kalem
- lip reading
- dudak hareketle
- lip reading
- rini okumak
- logistics applications of automated marking and reading symbols
- (Askeri) otomatik işaretleme ve okuma sembolojisi lojistik uygulamaları
- map reading
- (Askeri) HARİTA OKUMA: Bir haritada gösterilen bilgileri okuyup anlama sanatı. Memleketin coğrafi durumunu, belirli noktaların mevkilerini, kıtaların yerlerini vesaireyi bulmak üzere, bir harita üzerinde görülen teferruatın ayırt edilmesi
- nondestructive reading
- (Bilgisayar,Teknik) bozmadan okuma
- now reading
- Pimdi okunuyor
- photographic reading
- (Askeri) FOTOĞRAF OKUMA: Tabii veya insan yapısı şekillerin, fotoğraflardan, betimleme ile kuvvetlendirme teknikleri içerilmeksizin kabaca tanınması
- reading
- çalışma
Diğer bazı kitapları okumaya çalışmayı planlıyorum.
- I plan to try reading some other books.
- reading
- {i} göstergenin kaydettiği ölçüm
- reading
- {s} okumaya elverişli
- reading
- Okunan
Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı.
- They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.
- reading
- {f} oku: prep.okuyarak
- reading
- {i} okunacak metin
- reading
- {i} okumuşluk
- reading
- {i} bilgililik
- reading
- {f} oku: prep.oku
- reading
- edebi araştırma
- reading
- reading desk kitap sehpası
- reading
- {i} kanaat
- reading
- göstergenin kaydettiği öIçüm
- reading
- {i} ölçüm (göstergede)
- reading
- kürsü
- reading
- mana
- reading
- reading lamp masa lambası
- reading
- {i} okuma; okunma
- reading approach
- (Dilbilim) okuma yaklaşımı
- reading by estimation
- tahmini okuma
- reading comprehension test
- (Dilbilim) okuma anlama sınavı
- reading desk
- kitap sehpası; kürsü
- reading disorder
- okuma bozukluğu
- reading glass
- pertavsız büyüteç
- reading glasses
- okuma gözlükleri
- reading interval
- okuma aralığı
- reading items
- (Bilgisayar) öğeler okunuyor
- reading lamp
- masa lambası
- reading lamp kit
- okuma lambası kiti
- reading material
- (Eğitim) okuma materyali
- reading order
- (Bilgisayar) okuma sırası
- reading order
- (Bilgisayar) sıra okunuyor
- reading position
- okuma pozisyonu
- reading position
- ölçüm pozisyonu
- reading range
- okuma aralığı
- reading rehearsal
- (Tiyatro) okuma provası
- reading rhythm
- (Dilbilim) okuma ritmi
- reading room
- okuma salonu
Cenevre Üniversitesi Kütüphanesi'nin iyi bir okuma salonu vardır.
- The Geneva University Library has a good reading room.
- reading stand
- kitap tutucu
- reading stand
- kitap altlığı
- reading vocabulary
- (Dilbilim) okumalık sözvarlığı
- reflected light reading
- (Fotoğrafçılık) yansıyan ışık ölçümü
- total indicator reading
- (İnşaat) toplam sapma miktarı
- waive reading
- (Kanun) gizlilik talebi