şelâle

listen to the pronunciation of şelâle
Türkisch - Englisch
(isim) Waterfall

I saw a man standing naked under the waterfall. - Şelalenin altında çıplak duran bir adam gördüm.

There is a waterfall above the bridge. - Köprünün yukarısında bir şelale var.

{i} waterfall

I saw a man standing naked under the waterfall. - Şelalenin altında çıplak duran bir adam gördüm.

There is a waterfall above the bridge. - Köprünün yukarısında bir şelale var.

waterfall, cataract, cascade, falls çavlan
(big) waterfall
linn
fall

I saw a wonderful fall there. - Orada harika bir şelale gördüm.

cataract
cascade
falls
donmuş şelâle
icefall
ikiz şelale
twin falls
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Büyük çağlayan. Akarsuyun yüksekten çoklukla akması
Büyük çağlayan, çavlan
Çağlayanın büyüğü, çavlan
çalan
şelâle
Favoriten