ülkeden

listen to the pronunciation of ülkeden
Türkisch - Englisch
countries
plural of country
Kastiiri: an elfin country
are determined based on the top level domain of the requesting site This is somewhat questionable however, as there is no longer strong enforcement of domains as there was in the past A COM domain may reside in the US, or somewhere else An IL domain may actually be in Isreal, however it may also be located in the US or elsewhere The most common domains seen are COM (US Commercial), NET (Network), ORG (Non-profit Organization) and EDU (Educational) A large percentage may also be shown as Unresolved/Unknown, as a fairly large percentage of dialup and other customer access points do not resolve to a name and are left as an IP address
OECD function getHierMenu67() { var nlayer = '- General\ - Australia\ - France\ - Germany\ - Greece\ - Ireland\ - Japan\ - Korea\ - Mexico\ - Slovakia\ - Spain\ - Turkey\ - United States\ '; return nlayer; } writeItemDiv(67); - General - Australia - France - Germany - Greece - Ireland - Japan - Korea - Mexico - Slovakia - Spain - Turkey - United States Non-OECD function getHierMenu583() { var nlayer = '- China\ - Russia\ '; return nlayer; } writeItemDiv(583); - China - Russia Regions function getHierMenu584() { var nlayer = '- Africa\ - European Union\ - Middle East\ - South America\ - Asia\ - Europe\ '; return nlayer; } writeItemDiv(584); - Africa - European Union - Middle East - South America - Asia - Europe World
ülke
country

Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it. - Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.

Paraguay is a country in South America. - Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.

ülke
{i} land

America is a land of immigrants. - Amerika bir göçmenler ülkesidir.

The travelers came from many lands. - Birçok ülkeden gezgin geldi.

ülke
nation

Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan. - Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.

Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar. - Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.

ülke
(Bilgisayar) country/region
ülke
region

Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions. - Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.

There were storms in that region of the country. - Ülkenin o bölgesinde fırtınalar vardı.

ülke
state

The United States of America is a democratic country. - Amerika Birleşik Devletleri demokratik bir ülkedir.

Vatican City with its 0.44 km² is the world's smallest state. - 0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.

ülke
(Bilgisayar) st
ülke
home

No sooner had the spy returned home than he was told to go to another country. - Casus ülkesine döner dönmez başka bir ülkeye gitmesi söylendi.

He left his hometown on a cold morning. - Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.

ülke
{i} territory

The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao. - Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.

ülke
realm

The king's realm was terrorized by a dragon. - Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.

yurtdışına çıkmak, ülkeden ayrılmak
to go abroad, to leave the country
ülke
the country

Banks across the country had closed their doors. - Ülke genelinde bankalar kapılarını kapamıştı.

The defeated army retreated from the country. - Yenilmiş ordu ülkeden geri çekildi.

borç veren ülkeden satın alma şartı getiren
tied
yabancı ülkeden
offshore
ülke
country; domain
ülke
soil
ülke
clime
ülke
country (a political state)
ülke
(Hukuk) country, territory
ülke
domain

It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain. - Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.

ülke
bourne
ülke
amiability
Türkisch - Türkisch

Definition von ülkeden im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ülke
diyar
Ülke
toprak
ülke
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket: "Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur."- Y. K. Beyatlı
ülke
Herhangi bir özelliği yönünden düşünülen bölge
ülke
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket
ülke
Devlet
ülke
Herhangi bir özelliği yönünden düşünülen bölge: "Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş ülkelerini tek tek geziyorum."- H. Taner
ülke
Devlet: "Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi."- F. R. Atay
ülkeden
Favoriten