Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
- Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
Will you help me with my English homework? Certainly.
- İngilizce ödevime yardım edecek misin? Tabii ki de.
Mary always assists her boyfriend in doing his assignments.
- Mary, her zaman erkek arkadaşının ödevlerini yapmasına yardımcı olur.
Work on the assignment in small groups.
- Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.
A right without a duty is a privilege.
- Ödevsiz hak, imtiyazdır.
A right without a duty is a privilege.
- Ödevsiz hak, ayrıcalıktır.
She's working on a term paper.
- O, bir dönem ödeviyle ilgili çalışıyor.
Taro is writing a term paper.
- Taro, dönem ödevi yazıyor.
Tom is doing well in his schoolwork.
- Tom okul ödevini iyi yapıyor.
Tom is having trouble with his schoolwork.
- Tom ödeviyle sorun yaşıyor.
Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
- O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
After all, you had homework to prepare.
- Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
Tom is doing well in his schoolwork.
- Tom okul ödevini iyi yapıyor.