öğren

listen to the pronunciation of öğren
Türkisch - Englisch
learn

I am learning Japanese to play mahjong in Japan. - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.

Learning a foreign language is difficult. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

{f} learning

Learning a foreign language is difficult. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

That didn't happen when I was learning Esperanto. - O Esparanto öğrenirken olmadı.

{f} learned

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

Finally we have learned the truth. - Sonunda,gerçeği öğrendik.

{f} learnt

I've learnt nothing from the teacher. - Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.

What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well. - Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.

internalize